İslamofobi, 11 Eylül’den bu yana sayısız ayrım, ırkçılık, fiziki saldırı vakaları yanında İslam karşıtı kampanyalarla da katlanarak artış göstermiştir. 2006 Danimarka karikatür krizi ve Papa 16. Benedict’in Regensburg konuşmasını çevreleyen tartışmalar da ifade özgürlüğü, çok kültürlülük, dinî sembollere saygı ve dinler arası ilişkilerle alakalı bazı önemli sorunları ortaya koymuştur.
Dinî özgürlüğün yanı sıra insan hak ve özgürlükleriyle alakalı temel ilkeleri ihlâl eden İslamofobik eylemler, birçok farklı görünüme bürünmektedir. Bazı durumlarda camiler, İslamî merkezler ve Müslümanların mülklerine saldırılmış ve saygısızlıkta bulunulmuştur. İş yerleri, okul ve meskenlerde ise İslamofobi şüphe, taciz, alay, red, küçük düşürme ve ayrım biçimini almaktadır.
Elinizdeki seçki, Müslüman ve gayri müslim, Amerikalı ve Avrupalı ilim adamlarının uzmanlık ve tecrübelerini bir araya getirerek İslamofobiye yönelik disiplinlerarası bir yaklaşım sergilemektedir. Tahlille siyasî tavsiyeleri bir araya getiren yazarlar, mevcut uygulamaları tartışıp değerlendirmekte ve ayrım, yabancı düşmanlığı ve ırkçılıkla başa çıkma konusunda yeni yöntemler sunmaktadırlar.