Çocukken güzeldik be! Kendi dünyamız vardı. Oyuncak arabalarla taksi şirketimizi kurar, komşunun kızıyla platonik evcilikler oynardık. Rüyalarımız beyazdı o zamanlar. En büyük kabusumuz, rüyamızda gördüğümüz çikolata bahçesinin gerçek olmamasıydı. Sonra deliksizdi uykularımız; yarasız, beresiz…
Hepsini yitirdik!
Sen sakın büyüme çocuk! Hiçbir şey o çok sevdiğin oyuncak araba kadar mutlu edemeyecek seni. Ve gün gelecek sen hiçbir şeyi o araba kadar çok sevemeyeceksin…
Her şeyin her şeye dönüştüğü; insanların, anıların ve de yazıların aynı hızla aynılaştığı bir zamanda, kendi olmanın, kendi kalmanın ve kendince söylemenin o özgün ve samimi tadını yeniden keşfedeceğiniz bir kitap: “Sakın Büyüme Çocuk!”
Yalnızlık, çaresizlik, hüzün, karmaşa, umut ve insan…
Belki de çocuk masumiyetiyle bir bakıştı bize lazım olan.