Ramazan ayı, eşref-i mahlukat olan insandaki güzelliğin ortaya çıktığı manevi bir mevsimdir. Bu ayda tutulması farz
olan oruç ibadetiyle hayatımız bambaşka bir şekil alır, yine bu aya mahsus teravih, mukabele ve itikâfla, fıtratımıza
uygun davranarak Fıtır Bayramı’na ulaşırız.
Kur’an-ı Kerim’de oruç nasıl anlatılmıştır? Efendimiz (sas) oruçla alakalı hangi müjdeleri vermiştir? Teravih
namazı ilk defa nasıl kılınmıştır? Mukabele nasıl okunmalıdır? İtikâfta nelere dikkat edilmelidir? Elinizdeki kitap Ramazan ayı denildiğinde hemen hemen herkesin ilk olarak aklına gelecek bu soruları cevaplamakla kalmıyor,
bizleri Ramazan ayı hakkında yeniden düşünmeye sevk ediyor.
Oruç tutuyoruz ama orucun ruhu nedir? Ramazan ayı, içerisindeki ibadetlerle bize ne anlatır? İbadetlerin görünen
kısımlarının ardında, mana boyutunda neleri düşünmeliyiz? Gelin, hep birlikte Ramazan ayının bize neler anlattığını
dinleyelim...
“Ramazan, insana bir aylık süre içerisinde en az bir senelik hayat tarzını, insanca ve Müslümanca yaşama şeklini tatbik ve tarif eder. Ramazan, her sene yepyeni bir insan inşa eder. Ramazan, tüm senenin isini pasını, gafletini, uyuşukluğunu alır; bayram sabahıyla fıtratını bulan insana, gelecek Ramazan’a kadar istikamet çizer. Ramazan nasiptir. Ramazan hayattır. Ramazan dinin ruhudur. Müslüman’ın hayat şeklidir. Sene boyunca olması gerek ahlakın canlı, eşi bulunmaz örneğidir.”